“BİR
ZAMANLAR VAN TIP” KİTABI
“Orada Bir Fakülte Var Uzakta, Ta Van’da… & Van Tıp’ın Hikâyesi”
Kitabın
Hazırlanış Öyküsü
14 Kasım 2015 tarihinde e-postama bir mektup gelmişti.
“2015 NİSAN TUS’UNDA ATANDIĞIM FAKÜLTE İSMİNİN SONUNDA BULUNAN 'TIP MERKEZİ' İBARESİNDEN DOLAYI HASTANENİN ÇOK KÜÇÜK VE DAR KAPSAMLI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜŞTÜM. HERGÜN İSMİNİ GÖREREK İŞE BAŞLADIĞIM BU YERDE 'TIP MERKEZİ’ İFADESİNİN ÖNÜNDE YERALAN 'DURSUN ODABAŞ' İSMİNİ DE HERHALDE ŞEHRİN İLERİ GELENLERİNDEN -HAYIRSEVER BİR İŞ ADAMI- OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜŞTÜM. DAHA SONRA İNTERNETTEN OKUDUKLARIM VE HASTANE ÇALIŞANLARINDAN DUYDUKLARIM ASLINDA NE KADAR DA BÜYÜK VE VEFAKÂR BİR İSİMLE GÜNE BAŞLADIĞIMDI.
İRFAN
HOCAM GÖĞÜS HASTALIKLARINDA HENÜZ 7 AYLIK BİR ASİSTANIM.
İNTERNETTE DURSUN ODABAŞ İLE İLGİLİ PAYLAŞIMLARINIZA DENK GELDİM, ÇOK HOŞUMA GİTTİ. 'DURSUN HOCALARIN' UNUTTURULMAMASI İÇİN ÇABANIZDAN DOLAYI SİZE MİNNETARIZ. İYİ ÇALIŞMALAR.
DURSUN
ODABAŞ TIP MERKEZİ / GÖĞÜS HASTALIKLARI / İBRAHİM ÜNEY”
Van Tıp’tan ayrılalı tam 10 yıl olmuştu. Bu mektup, Van Tıp’ta
çalıştığım dönem hakkında bir çalışma yapmam gerektiği fikrini bende tekrar
depreştirdi. O sıralar ‘İstanbul’da ikamet eden Van Tıplılar’ olarak yılda bir
kez de olsa bir araya gelmeye çalışıyor, aramızdaki iletişimi sağlamak ve
sürdürebilmek için e-mail yolu ile de olsa gayret sarf ediyorduk. İletişim
konusunda gönüllü olarak elimden geldiği ve gücüm yettiğince yardımcı olmaya
çalışıyordum. Ayrıca Dr. Turgut Göksoy abimiz de her yıl ramazan ayında “Van
Tıplı’lar İftarı” veriyordu, hatta bu iftar işi nerede ise gelenekselleşmişti.
Dedim ya sekreterlik işini seve seve yaptım, haberler iletip toplantı raporları
hazırlayıp sundum, her gönderinin sonuna da espri babında şu ibareyi de düşmeyi
ihmal etmedim “Kıdemli Doçent Dr. İrfan Yalçınkaya / İstanbul ve çevresindeki Van Tıplı’lar iletişim sorumlusu”.
Aslında Van Tıp Yılları ile ilgili bir kitap yazma fikri, daha
eskiye 2012 yılına kadar uzanıyor. Bende e-postası mevcut olan (60 kişi) bütün
meslektaşlarıma “van tıplı'lara
kitap için ilk mektup” adlı bir
mail göndermiştim.
“Kıymetli
‘yolu bir zamanlar van tıp’dan
geçmiş’ arkadaşlarım;
Merhaba ve de Selamün aleyküm,
05.05.2012 tarihinde
Dr. Sabahattin Aydın hocamızın ikinci oğlunun düğün merasiminde, van tıp’tan birçok arkadaşımızla
sohbet etme, yüzyüze görüşme imkânı buldum. Birlikte eski günleri yad ettik,
son olan bitenleri konuştuk. Bu konuşmalar esnasında daha önce de defaatle bir
şekilde gündeme gelip niyetlendiğim bir konuyu artık kesin olarak gerçekleştirme
kararı verdim Allah izin verir ve yardım ederse.
“Van Tıp’ın hikayesini yazmak”. Evet bunu çoktan
biri veya birilerimiz yapmalıydı. Güzel ve önemli bir şeyler oldu orada. Birçok
insan, bir araya gelip birçok şeyi başardılar. Bir okuldu orası, bir
laboratuar. Bu yazılmalı, kayda geçmeli ve tarihe not düşülüp kalıcı kılınmalı
artık diye düşünüyorum. Vakit geçtikçe bu iş daha da zorlaşır. Müsaadeniz
olursa ben bu işi üzerime alıyorum, editörlüğünü üstleniyorum. Kısa bir süre
önce Dr. Dursun Hoca’mızın “içimizden biri” şiir-slayt sunusu çalışmam (ki
sizlerle paylaştım) bu yönde atılmış bir adım idi. Elimde mevcut bütün
fotoğraf, belge bilgi ne varsa bir araya getirdim. Sizlerden de aktif katkı
bekliyorum. Elinizde mevcut ne bilgi belge varsa, hafızanızda ne kadar anı
varsa, fotoğraf veya kitapta yer almasını istediğiniz ne varsa bana gönderip
paylaşır mısınız? 2012’de bu işi bir noktaya getirmek istiyorum, büyük ölçüde
bitirmek istiyorum artık vakit kaybetmeden.
Kitabın ismini bile düşündüm “Orada bir fakülte
var uzakta…” (Van Tıp’ın
Hikayesi). Elbette farklı isim önerileri de olabilir, dedim ya sizlerin tüm
öneri ve katkılarına ihtiyacım var. Desteğiniz benim için önemlidir, olmazsa
olmazdır. Bende e-postası mevcut olan bütün van tıplılara bu yazıyı gönderiyorum. Bu
e-postanın “kime” kısmını kontrol ederseniz bende e-postası olan van tıplı’ların listesini
görebilirsiniz. Eksik olanları da sizin bildirmenizi istiyorum (sadece ilk
yıllardaki öğretim üyeleri değil, asistan ve hatta öğrenciler dahil mümkünse).
Dedim ya kitabı yazarken acelemiz yok, yeter ki sonunda ortaya güzel ve kalıcı
bir eser çıksın. Van Tıp’ta
neler oldu, neler başarıldı orada olmayan halihazırdaki herkes ve gelecek
kuşaklar bunu bilmeli diye düşünüyorum. Van Tıp’ın hikayesi aslında bir dönemin, hem de
sıkıntılı bir dönemin ve her türlü zorluğa rağmen inanmış insanların neleri
başarabileceğinin de hikayesidir. Hafızalarda tatlı bir anı olarak geçip
gitmemeli, unutulmamalı.
Kitabı hem yazılı hem de DVD şeklinde
tüm kitabın içeriğini ve kitapta yer alamayacak video ve diğer sesli-görüntülü
materyalleri de içerecek şekilde hazırlamak istiyorum.
Haydi vakit kaybetmeden işe girişelim.
Bu konudaki görüşlerinizi ve yapabileceğiniz tüm katkıyı bekliyorum vakit
kaybetmeden sizlerden.
Allah’a emanet olunuz / 07.05.2012”
İlk cevap Dr. İlyas’dan geldi.
“Sen mutlaka başarırsın” diye gaz verdi, ama ne bir fotoğraf ne anı ne de başka
bir belge vermedi. İki hafta boyunca iki kişi dışında başka kimseden yanıt
alamayınca, ‘sitemimdir’ diyerek ikinci kez e-maili tekrar ettim. Kısaca dedim
ki; “üç kişi haricinde mazereti ne olursa olsun herkese sitem ediyorum. Bu kadar
edilgen, ilgisiz ve umursamaz insanlar mı gidip o zor şartlarda yıllarca
çalıştı van'da hayret ediyorum doğrusu. Öldünüz mü, kaldınız mı bi
zahmet cevap verin ağalar, beyler. "Hadi len ordan, sen de kimsin, senin
neyine be adam" cevabı bile kabulümdü, ama bu sessizlik, bu
vurdumduymazlık ürkütüyor doğrusu beni.
Bir daha bu konuda bir e-posta atmayacağım sizlere,
yani cevap (olumlu ya da olumsuz) vermeyenlere (e-posta ile) ikinci bir
mektubum olmayacak. Bu konuda kalbim müsterih, ben yine de bu çalışmayı
vüs'atim nispetinde yapmaya (katkılarını esirgemeyenlerle birlikte)
çalışacağım.
Bir önceki e-mektupda yazdıklarımı tekrar aynen
aşağıya koydum. Bu sitemimi de hoşgörün, zira sitem sevgiden ileri gelir. Selam
ve dua ile.”
O tarihlerde başhekimlik görevini de deruhte ediyordum. Bu vesile ile
İstanbul ve çevresindeki ikamet eden Van Tıplı’ları Süreyyapaşa Hastanesi
Ormanı içindeki Başhekimlik Lojmanı bahçesinde 17.06.2012 pazar günü pikniğe
çağırdım. Bu İstanbul ve çevresindeki ikamet eden Van Tıplı’ların 3. Toplantısı
idi. İlkine Dr. Cihangir İslam ev sahipliği yapmıştı. Pikniğe 12 kişi katıldı.
Ve onca çabaya rağmen “Van Tıp Çalışması”na ilgi gösteren olmadı, mecburen rafa kalktı.
2013 yılı mayıs’ında bir van tıplı arkadaşımızın mailine şöyle bir not
düşmüşüm, herhalde başhekimlikten istifa etme-ettirilme süreci nedeniyle
halet-i ruhiyem iyi değildi. “bazı insanların vanda beraber bir çok şeyi yaşadığımız ve
paylaştığımız insanlar olduğunu düşünmüyorum artık, ihtiyaç hasıl olduğunda bir
değerin vardır, yoksa yoktur, kullanılır sonra da bir köşeye atılırsın,
sıkıştığında ve ihtiyaç hasıl olduğunda kimse ilgilenmez seninki de boşuna bir çaba, daha çok beklersin,
van tıp hadisesi çoktan bitti, öyle bir ruh da
yok artık, belki de hiç olmadı, biz öyle zannettik, geleneksel tabiriyle ruhuna
fatiha, kendi işini kendin gör ve yalnız
Allah'a dayan, güven”.
08-09
Haziran 2013’te Van’da 18 Van Tıplı olarak buluşup “hep birlikte yola çıkıp
Erciş yolu üzerindeki “İnci Kefali yumurtlama göçü gözlem yeri”nin de bulunduğu
mesire alanına vardık. İnci kefallerinin üreme döneminde yumurtalarını bırakmak
için akarsuyun tersine yüzüp karşılarına çıkan engelleri aşmak için ne kadar
olağanüstü çaba gösterdiklerini görünce hatırıma 20 yıl kadar önce bizlerin de
Türkiye’nin dört bir yanından bütün sıkıntıları, zorlukları göğüsleyerek Van’a gelişimiz geldi. Van gölünde yaşayabilen tek
balık türü olan inci kefaliyle meğer ortak bir yönümüz varmış” diye not
düşmüşüm.
2015
yılı başında (11.01) “Van Tıplılardan Son Haberler” adlı mailimde Van Tıp
Belgeseli hakkında şunu not etmişim. “Ayrıca bu
yıl Allah izin verir ve yardım ederse ramazan ayındaki iftar toplantısına
yetiştirmek üzere van tıp belgeselini
slayt sunumu şeklinde hazırlamaya çalışacağım. Adı “Bir Zamanlar Van Tıp’ta…”
olacak, bu sunum için elinizde belge, bilgi ve fotoğraf adına ne varsa
göndermenizi istirham ediyorum. Bu çalışmayla Van Tıp’a
olan vefa borcum ödenmiş, son noktayı da koymuş olacağım.”
Ekim
2015’te Süreyyapaşa Göğüs Cerrahisi Kliniği Bilimsel ve Akademik Programı’na
misafir olarak Dursun (Odabaş) Hocamızı davet ettim. Van Tıp’ın Kuruluş
Yıllarını anlattı. Bu konuşmadan bir bölümünü (Van YYÜ Tıp Fakültesi’nin
Kuruluş Hikayesi – Zor Yıllar / https://www.youtube.com/watch?v=ZwLsHpqIps4&t=175s )
ve ayrıca Dursun Hoca’nın Van’da YÖK marifetiyle görevden ayrıldıktan sonra
Van’a veda ederken düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmadan benim
videokameramla yaptığım kaydın bir bölümünü de (Prof. Dr. Dursun Odabaş’ın
“Van’a Veda” Konuşması - https://www.youtube.com/watch?v=Z7vReYWcWfI&t=173s )
Youtube Kanalıma (https://www.youtube.com/@irfanyalcinkaya9151)
yükledim.
Ve sonunda bu yazının başındaki Van Tıp’a yeni başlayan asistanın mektubu
ile yeniden harekete geçip 2016 Haziran’ında Ramazan ayında Van Tıp Belgeseli
için kesin kararlı bir şekilde hazırlıklara giriştim. Van Tıplılara “EKTE BİR LİSTE DAHA
VAR Kİ, BU BENİM HAZIRLAMAKTA OLDUĞUM "BİR ZAMANLAR VAN TIP FAKÜLTESİ"
İSİMLİ ÇALIŞMADA YER ALACAK HEKİM LİSTESİDİR, BU LİSTE DÜN İFTARDA OKUNARAK
KATILIMCILAR TARAFINDAN GÜNCELLENMİŞ VE SON ŞEKLİ VERİLMİŞTİR. BU LİSTEYİ BİR
DE SİZİN GÖZDEN GEÇİRMENİZİ İSTİRHAM EDERİM. ZİRA LİSTEDE YER
ALMAYANLARA BU ÇALIŞMADA YER VERİLMEYECEKTİR. BU ÇALIŞMA VAN TIP FAKÜLTESİNİN
KURULUŞUNDAN (1992), 2005 YILINA KADAR VAN TIPLA İLGİLİ HER TÜRLÜ ARŞİV NİTELİĞİNDE DOKÜMANI İHTİVA
EDECEKTİR. BENİM ELİMDEKİ ARŞİV YETERSİZDİR. BU NEDENLE BU
LİSTEDEKİ HER BİR KİŞİDEN ÖNCELİKLE KENDİ İLE İLGİLİ VE AYRICA VAN TIP YILLARINA AİT
BİLGİ, BELGE, ANI, FOTOĞRAF, VİDEO NE VARSA BENİMLE EN KISA ZAMANDA
PAYLAŞMALARINI RİCA EDİYORUM. BU ÇALIŞMAYA SADECE BİR KİTAP OLARAK
BAKMAYIN (Kİ BU ÇALIŞMADAN BİR KİTAP RAHATLIKLA ÇIKARILABİLİR), BU İNTERAKTİF
BİR ÇALIŞMA OLUP BİTTİĞİNDE DİJİTAL ORTAMDA DOSYA TRANSFERİ İLE İNTERNET
ARACILIĞIYLA BU LİSTEDE OLAN HERKESE ULAŞTIRILACAKTIR İNŞAALLAH. FAKAT DEMİN DE
BELİRTTİĞİM GİBİ BU LİSTEDEKİ HER BİR ARKADAŞIMIZIN AZ VEYA ÇOK KATKISINA,
YARDIMINA İHTİYACIM VARDIR. BÖYLE BİR ÇALIŞMAYI ANLAMLI, GEREKLİ VE ÖNEMLİ
GÖRÜYORSANIZ SİZ DE OMUZ VERİN, KATKI YAPIN LÜTFEN
KISA
BİR SÜRE SONRA ÇALIŞMANIN İLK BÖLÜMÜNÜ SİZLERLE PAYLAŞACAĞIM.
BU
E-MAİLİ VE DUYURUYU LÜTFEN LİSTEDE E-MAİLİ OLMAYANLARA DA BİR ŞEKİLDE DUYURUN
VE ULAŞTIRIN Kİ ORTAYA İKMAL EDİLMİŞ GÜZEL BİR ESER ÇIKSIN
TEŞEKKÜRLER,
HAYIRLI İFTARLAR
"BİR
ZAMANLAR VAN TIP FAKÜLTESİ"
ÇALIŞMASI EDİTÖRÜ” şeklinde son bir mail attım.
Ve çalışmaya bütün hızıyla başladım. Kısa bir süre
sonra bir mail daha attım. Ve dedim ki; “MERHABA, HER NE KADAR BUGÜNE DEĞİN BU ÇALIŞMA İLE İLGİLİ SİZLERDEN
2-3 KİŞİ HARİCİNDE BİR YANIT, BİR DESTEK GELMESE DE BEN ARTIK KARARLI BİR
BİÇİMDE YOLA ÇIKTIM ŞU MÜBAREK RAMAZAN GÜNÜ VE DEVAM EDİYORUM HIZ KESMEDEN
ÇALIŞMAYA CUMA GÜNKÜ MAİLİME BİLE ŞABAN
HOCAM DIŞINDA NE BİR CEVAP NE BİR TEŞEKKÜR VE NE DE BİR KATKI GELDİ.
İŞTE TAM DA BU YÜZDEN 10 YILI AŞKIN SÜRE GEÇMESİNE
RAĞMEN BU HİKÂYE, BİR YERDE DESTAN YAZIL-A-MADI.
ELBETTE
HEP BİRLİKTE, KOLLEKTİF OLSA (Kİ BAŞTAN BERİ BUNU İSTİYORUM VE ÖNERİYORUM) NE
GÜZEL OLUR-DU. FAKAT KABUL EDELİM OLMAYACAK VE ARADAN BİR ON YIL DAHA GEÇECEK
VE ARTIK İŞ İŞTEN DE GEÇECEK, ARTIK BİR ANLAMI DA KALMAYACAK
ŞU
AN BİLE ÇOK GECİKTİ, GEÇ KALINDI, FAKAT HENÜZ BİRİLERİMİZ HAYATTAN AYRILMADAN,
HAFIZALARIMIZ ZAYIFLAMADAN VE İŞİN ESPRİSİ, CAZİBESİ KAÇMADAN BU İŞİ
BİRİ-BİRİLERİNİN YAPMASI LAZIM
BEN
HİÇ AMA HİÇ KİMSE DESTEK VERMESE VE HATTA KARŞI BİLE OLSA, BEĞENMESE DAHİ SIRF
KENDİM İÇİN, KENDİ ARŞİVİM VE VAN'A OLAN, DURSUN
HOCAMA VE BİRÇOK DEĞERLİ ARKADAŞIMA OLAN VEFA VE ÖDEV KABİLİNDEN BUNU
YAPACAĞIM, BİR MANİA OLMAZSA BİTİRECEĞİM
SICAĞI
SICAĞINA SİZLERLE "BİR ZAMANLAR VAN TIP FAKÜLTESİ" İSİMLİ ÇALIŞMAMI PAYLAŞIYORUM EKTE
LÜTFEN
HERKES İNCELESİN VE ÖNERİ, KATKI NE VARSA YAPSIN
ELBETTE
BİLGİLER DÜZELTİLEBİLİR, ZENGİNLEŞTİRİLEBİLİR VE DAHA DA OLGUNLAŞTIRILABİLİR
BENDE
LİSTEDEKİ 170 KİŞİNİN DE E-MAİLİ YOK, LÜTFEN SİZ BANA BİLDİRİN YA DA SİZ
ULAŞTIRIN ONLARA, KİMLERİN E-MAİLİ OLUP OLMADIĞINI "KİME" BÖLÜMÜNE
BAKARAK KONTROL EDEBİLİRSİNİZ (LİSTEDEKİ HERKESİN EKSİKLERİ TAMAMLAMAK İÇİN CEP
TEL VE E-MAİLLERİNE İHTİYACIM VAR ACİLEN)
ADIM
HIDIR, ELİMDEN GELEN BUDUR
ARTIK
SIRA VE SÖZ SİZLERDE, BEKLİYORUM HER TÜRLÜ ELEŞTİRİ, BİLGİ, BELGE, FOTOĞRAF,
SLAYT SUNUSU, ÖZGEÇMİŞ YANİ VAN TIP YILLARINA AİT NE VARSA DOKÜMAN OLARAK
HAYIRLI
İFTARLAR. 18.06.2016”
Birkaç kişiden
fotoğraf ve yazı dışında pek bir katkı gelmedi. Ama beni de ekle diyenler oldu,
şu kişilerin ismi niye listede var diye itiraz edenler oldu.
Haftalarca uğraştım
ve çalışmayı bitirdim. Bu çalışmayı İstanbul’da mukim Van Tıplılara bizzat sunmak
istedim. Rahmetli Dr. Ahmet Demirok kardeşimizin organizayonu ile bir lokantada
buluşup takdim ettim (22.10.2016 – 20 kişi). (Bu Dünyadan Bir Dr. Ahmet Demirok
Geçti / https://www.youtube.com/watch?v=Q7iKKqbdb04&t=122s ) Yalnız
oradakilere değil maille duyurup herkese ‘we transfer’ yoluyla bütün dosyaları
gönderip paylaştım (80 kişi).
2016
yılı içinde, o vakitler Van YYÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları AD
Öğretim Üyesi (şimdilerde Kırşehir Ahi Evran ÜTF Dekanı) olan Prof. Dr. Mustafa
Kasım Karahocagil beni aradı. “Hocam, Van Tıp Fakültesi’nin kuruluş yıllarında
görev yapan hocalarımızla bir mülakat (röportaj) yapmak istiyoruz. Bu amaçla
hazırladığımız on soruluk mülakatımızı yazılı olarak cevaplamanızı rica
ediyoruz. Bu cevaplardan oluşan ‘Van’dan Gelip Geçenler’ ismiyle bir kitap
hazırlayıp yayınlamak düşüncesindeyiz” dedi. Ben de memnuniyetle kabul ettiğimi
ve gerekirse kitapta kullanılmak üzere, aylar boyu süren yoğun bir çalışma
sonucu hazırladığım “Bir Zamanlar Van Tıp Fakültesi Dokümanları”nı da
kendisiyle paylaşabileceğimi söyledim. Yazılı olarak tevdi edilen soruları
cevaplayıp gönderdim. Uzun bir süre bir ses seda gelmeyince kendisini
aradığımda da mali kaynak sorunu nedeniyle kitap yayınlama projesinin akamete
uğradığını belirtti. Yıllar sonra o mülakatta hiç olmazsa kendi verdiğim
cevapları kendi blogumda paylaştım. ( https://profdrirfanyalcinkaya.blogspot.com/2021/05/bir-mulakat.html )
Daha sonra Şubat 2017’de “Bir Zamanlar Van Tıp – Önden Giden Atlılar” çalışmasını video haline getirip Youtube’a yükledim. Bir zaman sonra da bir nedenle sildim.
Bilahare Ağustos
2017’de Van Tıp’la ilgili 3 adet poster ve “Van Tıp Fakültesi Son Genel
Değerlendirme” adlı bir slayt sunumu hazırlayıp herkesle paylaştım.
Ve “Son Mektup” adlı bir mail yazıp “BİLİYORSUNUZ
GEÇEN YIL UZUN BİR SÜRE ÜZERİNDE ÇALIŞIP HAZIRLADIĞIM "BİR ZAMANLAR VAN TIP FAKÜLTESİ"
DOKÜMANLARINI SİZLERLE PAYLAŞMIŞTIM. BU ÇALIŞMA, HAFTALARIMI VE BÜYÜK BİR
MESAİMİ ALDI. AMA SEVEREK VE İSTEYEREK YAPTIM, KİMSEDEN DE TEŞEKKÜR VE/VEYA DUA
DIŞINDA BİR ŞEY BEKLEMEDİM. BU AY BİR VESİLEYLE YENİDEN DÖNÜP ESKİ
ÇALIŞMALARIMI GÜNCELLEDİM VE YENİ-SON ÇALIŞMALARLA 27.08.2017 GÜNÜ
İTİBARİYLE SONLANDIRDIM. VE “VAN TIP KİTABI” DOSYASINI
KAPATTIM.”
Evet
kapattım kapatmasına da Mayıs 2019 yılında çalışmamı güncelleyip “Van Tıp
Hikâyesi” diye kısa bir sunum hazırlayıp Youtube’a yükledim.
Cumhuriyetin
100. Yılında başka birçok çalışmam gibi bu çalışmamı da yeni bilgi, belge ve
gelişmeler ışığında son bir kez daha güncellemek istedim. Haftalardır üzerinde
çalışıp bitirdiğim güncellemeyi epey zaman önce bitirmiştim.
Bu amaçla öncelikle “Bir Zamanlar Van Tıp 2023” adıyla ana slayt sunumunu
son kez güncelledim. Bunu özel olarak e-posta yoluyla Van Tıplı’ların hepsiyle
paylaşacağım. Ayrıca daha önce hazırladığım 3 adet “Bir Zamanlar Van Tıp”
posterinin 5 yıl sonra dördüncüsünü de hazırlayıp herkesle paylaştığım gibi
mesleki bloğumda da bu yazının sonuna koydum. Youtube’daki bir önceki Van Tıp
Hikayesi videosunu son kez güncelleyip “Van Tıp Hikayesi 2023” adıyla tekrar
yükledim. (Van Tıp Hikayesi 2023 / https://www.youtube.com/watch?v=UPZkMmkTBu0 )
Bu yıl içinde uğraşıp güncellediğim “Bir Zamanlar Van Tıp” çalışmamı bugün
itibari ile mesleki blogumda ve Youtube kanalımda yayınlamamın sebebi de Van
Tıp’ın ilk öğretim üyelerinden (yardımcı doçentlerinden), bu çalışmanın bir
numarasında yer alan ve aramızdan ilk ayrılan rahmetli Prof. Dr. Ş. Atıf
Aydınlıoğlu abimizin 12. Ölüm Yıldönümü tarihine denk gelmesidir (25.07.2011).
Van Tıp’ın kuruluş yıllarında orada idim ve herkes gibi ben de katkıda
bulunmaya çalıştım. Van, Van Tıp bana, ben de Van’lılara ve Van Tıp’a birşeyler
kazandırdık. Karşılıklı kârlı bir alışveriş oldu. Onbir yıl Van’da kaldım,
birçok olaya tanıklık ettim, birçok kişiyle tanışıklıklar ve dostluklar kurdum,
acı tatlı birçok hatıram oldu.
Kasım 2005’te Dursun Hocamız ve bir grup arkadaşımızla Van’dan ayrıldıktan
sonra da gerek dolaylı yollarla iletişimimiz gerekse de türlü vesilelerle yüz
yüze görüşmemiz devam etti.
Van Tıp’lı yılları dokümante etme, kalıcı kılma ve vefa borcumu ödeme
anlamında 2012 yılında fikir olarak başlayan ve 2016 yılında tamamlanan
belgesel nitelikteki çalışmayı bilerek, isteyerek ve severek yaptım. Aslında
böyle bir çalışmayı birçok çalışmaya imza atmış, kitapları bulunan ve benden
daha deneyimli Prof. Dr. Şaban Şimşek abimize birkaç defa teklif ettim, fakat
pek yanaşmadı. Geçenlerde Prof. Dr. Nejmi Kıymaz (ki kendisi Van Tıp’ta iken
Beyin Cerrahisi asistanımız idi), beni cepten arayıp Van Tıp Beyin Cerrahisi
Anabilim Dalı’nın Tarihçesi için benden bu çalışmadaki ilgili kısmı talep etti,
hazırlayıp gönderdim.
Son on yılda yaşanan türlü gelişmeler beni artık yavaş yavaş bu çalışmayı
bitirip sonlandırmam gerektiği konusunda bir sonuca doğru götürdü. Zaman içinde
Van Tıp’lı bazı meslektaşlarımla yaşadığım ikili hadiseler ve özellikle 2016
yılı ve sonrasında yaşanan birçok şey zaman içinde Van Tıp ve Van Tıplı’lar
konusunda kafamda birtakım soru işaretleri oluşturdu. Birçok konu ve kişi ile
ilgili kanaatim değişti. Halbuki o zamana kadar birçok şeyin farkında olmama
rağmen iyi niyetimi her şeye rağmen korumuştum. Fakat aradan geçen yıllar Van
Tıp yıllarındaki iyimserliğimin çok da doğru olmadığının farkına varmama yol
açtı. 28 Şubat Postmodern Darbe Süreci’nin yaşandığı o yıllarda o baskı ortamı
türlü türlü niyet ve hedefleri olanların onca ayrılığa rağmen bir arada
durmasını, sabredip direnmesini sağlamışken, aradan geçen yıllar içinde bu
ayrılıklar iyice su yüzüne çıktı, hatta bir iktidar ve paylaşım kavgasına
evrildi. Meğer kişi ve topluluk olarak birçok kimsenin, çevrenin kendi
ajandası, amaçları varmış. Van Tıp’ın kuruluş yıllarındaki o enerji, sinerji,
ruh herkese birçok şey kazandırmışken, aradan geçen yıllarda yaşananlar, olup
bitenler çok ama çok şey kaybettirdi, hatta o ruhu öldürdü. Birçoğumuz maalesef
bu sınavı veremedik, sapır sapır döküldük, hayal kırıklığı yaşadık-yaşattık. Bu
çalışmada yer alan 170 kişinin kendi muhasebesini zaman içinde yaptığını,
yapması gerektiğini düşünüyorum, zira bu işin inananlar için bir de öte
-ahiret- boyutu var. Artık günahıyla sevabıyla Van Tıp konusunda ben şahsen yolun
sonuna geldim. Aralık 2021’de yayınlanan kitabım “Benim Yolum”da ‘Van Tıp’lı
Yıllar’ bölümündeki hatıralarımda bu ve benzeri bazı hususlara az buçuk
değinmeye çalışmıştım. (Benim Yolum – Tababet San’atının İcrası İle Geçen 33
Yıl / https://www.kitapyurdu.com/kitap/benim-yolum/602498.html&filter_name=benim+yolum )
Bu öyküyü bitirirken ve “Van Tıp Dosyası”nı kapatırken, meslek hayatımın
onbir yılını geçirdiğim Van ve Van Tıp dönemime dair herşey ‘maziden güzel
anılar’ olarak hafızamda ait olduğu yeri aldı. Bugüne kadar gönüllü olarak
sürdürdüğüm özellikle “İstanbul ve çevresindeki’ Van Tıplı’lar
İletişim Sorumlusu” görevini de bırakıyorum. Çalışmamda
yer alan 170 meslektaşımızın hepsini birebir yakından tanımak kısmet olmadı, az
da olsa bir kısmıyla tanışma vesile ve imkanım olmadı, ama büyük kısmıyla değişen
oranlarda teşrik-i mesaim oldu, bir kısmını çok yakından tanıdım. Bunca yıl
sonra geriye ‘üç beş dost’ bile kalsa kendimi bahtiyar sayarım.
Herkesten ricam, varsa -ki mutlaka vardır- hatamı, kusurumu, eksiğimi hoş
görmeleri ve haklarını helal etmeleridir. Başta bu çalışmada zikredilen herkese
olmak üzere, Van ve Van Tıp’lı yıllarda tanıdığım, tanıştığım herkese hakkımı
helal ediyor, bundan sonraki hayatlarında başarı, mutluluk ve huzur diliyorum.
Aramızdan ayrılan beş meslektaşımıza da Allah’tan rahmet diliyorum. Allah’a
emanet olun.
Sevgi, saygı ve selamlarımla.
25.07.2023 / Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder