26 Şubat 2024 Pazartesi

OP. DR. MAHMUT TALHA DOĞRUYOL, DOÇENT OLDU

Dün arayıp haber verdi güzel haberi. Süreyyapaşa Göğüs Cerrahisi Kliniği'nin (SGCK) 56. Üyesi idi. 08.2011'de başladığı uzmanlık eğitimini 11.2016'da tamamladı. SGCK'nın 35. Uzmanı oldu. Uzmanlık sınavında hocalarından biri olarak ben de vardım. Asistanlığı devam ederken babası olan Bursa Uludağ Üniversitesi TF Çocuk Cerrahisi AD öğretim üyesi olan Prof. Dr. Hasan Doğruyol'un (ki ricamı kırmayarak SGCK Akademik Programı çerçevesinde gelip "Çocuklarda Göğüs Cerrahisi Hastalıkları" konusunu anlatmıştı) daveti nedeniyle Mahmut'un düğününe de katılmış, hatta ricasını da kırmayarak sahneye çıkıp "Avuçlarımda hala sıcaklığın var" şarkısını seslendirmiştim. Düğüne katılan siyasetçi Numan Kurtulmuş'tan bile daha fazla alkış almıştım. Mecburi hizmetini Tunceli (Dersim)'de yaptı. Bilahare Manisa Devlet Hastanesi'nde çalıştı. Mesleğini aktif olarak devam ettirip hiç bırakmadı. Kendini devamlı geliştirip yurtdışı kongrelerde tek başına sözlü bildiri bile sundu. Onun da başvurduğu Sağlık Bakanlığı Başasistanlık Sınavı'nda jüri üyelerinden biri de bendim. Süreyyapaşa yerine Kartal Dr. Lütfi Kırdar Hastanesi'ni tercih ettiği için biraz sitem etmiştim, ama bir açıdan da haklı idi, zira SGCK binasının yerinde yeller estiği, otlar bittiği gibi öğretim üyesi kadrosu açısından da gitgide zayıfladı, hastane kapanmaya doğru hızlı şekilde gidişini devam ettirdi, ettiriyor. O sınavda da dediğim gibi dosyası zaten başasistanlık değil, doçentlik yönünden bile hazırdı. Belki yeni görev yerinde çalışıp biraz daha pişmeli, olgunlaşmalı, uzmanlık sonrası en azından aktif beş yıllık süreyi tamamlamalı idi. Sabırla koruk helva olur derler, o da akademik yürüyüşünü sabırla devam ettirip bu yoldaki en önemli basamak ve duraklardan biri olan Doçentlik titrini almaya hak kazandı.
Mesleki bilgi ve tecrübesi, ahlakı, dürüstlüğü, bilimselliği ve insancıllığı ile bugüne kadar yetişmesine katkıda bulunduğum, onur ve gurur duyduğum en iyi üç asistandan biri olan Doç. Dr. Mahmut Doğruyol'a bundan sonraki mesleki ve bütün hayatında başarı, mutluluk ve huzur diliyorum. Bundan sonra yapacağı çalışmalarla da Göğüs Cerrahisi Camiasına çok şey katacağına olan inancım tamdır. Rabbim profesörlüğünü görmeyi de nasip eder inşallah.
Sevgi, saygı ve selamlarımla.
26.02.2024
Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya



25 Şubat 2024 Pazar

GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ UZMANLIK DERNEKLERİ İLE İLGİLİ YAZILARIMIN LİSTESİ, İKİ NOT VE SON SÖZÜM

Whatsapp'da bir meslektaşım not yazmış. "... kongresindeyim. Katılımcıların ve konuşmacıların çoğu belli şehir ve merkezlerden olup çoğu eşleri ile birlikte gelmişler. Toplantı başkanları ve katılımcılar beş yıldızlı otelde kalırken bursiyerler üç yıldızlı otelde konaklıyorlardı. Üç yıldızlı otelde akşam yemekleri ücretli idi. Muhtemelen çoğu iki hafta sonraki bir başka kongrede de yine tatil yapacaklar. Diyeceksin ki niye gittin, ama .....'den biraz uzaklaşmak istedim. Katılımcıların içinde bir topluluk var ki bunlar muhtemelen eşleriyle birlikte bir ay sonra .... Derneği Kongresi adıyla ......'ta tatil yaparlar. Siz de küsün kenara çekilin. Bakanlık ve YÖK nezdinde bu kongreler hakkında şikayetçi olmayı düşünüyorum. Ama nasıl?" Açtım "lütfen haksızlık etme, ben küsüp kenara filan çekilmedim, elimden geldiğince gücüm yettiğince mücadele ettim, bedeller ödedim, ödüyorum, bu konu ile ilgili değişik tarihlerde beş yazı yazdım" dedim, yazılarımı hatırlattım, onların hepsini baştan sona bir kez daha dikkatlice okumasını rica ettim. Zira bu konuları dile getiren, sorunları irdeleyip çözüm önerileri sunan, yazılar yazan göğüs hastalıkları ve cerrahi uzmanlık dalında hatta tıp camiasında başka bir kişi olduğunu zannetmiyorum. Serzeniş "deli kızın derdi çörek" olarak görülebilir ama sorun sadece yeme içme, bedava tatilden ibaret değildir, daha kapsamlıdır.
Bu değerli meslektaşımın vesilesi ile okuyanlar ve oku-ya-mayanlar için bu yazılarımı tarih sırasına göre son bir kez belirtip linklerini vermek istiyorum. İki de not düşüp son yazımdaki son sözümle de konuyu bitirmek, noktalamak istiyorum.

GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ UZMANLIK DERNEKLERİ İLE İLGİLİ YAZILARIMIN LİSTESİ

1. TÜSAD HİKAYEM; 18.11.2017

2. Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanlık Dalında Dernekler, Kongreler & Anılar, Görüşler; 15.11.2022

3. ASYOD'LA ON YIL; 20.11.2022

4. TÜRK GÖĞÜS CERRAHİSİ ÜYELİĞİMİN ÇEYREK YÜZYILININ DEĞERLENDİRİLMESİ VE İSTİFA SÜRECİ KARARIMIN ÖYKÜSÜ; 19.10.2023

5. Göğüs Hastalıkları Uzmanlık Dalında Dernek Enflasyonu; 28.01.2024

İKİ NOT

Göğüs Hastalıkları Uzmanlık Dalında ihtiyaçtan fazla dernek olduğunu düşünüyorum. En fazla iki bilemediniz üç dernek olabilir fakat tabiri caizse artık dernek enflasyonu oluştu hatta nerede ise son dernek ile kişisel dernek görüntüsüne bile ulaşıldığı düşüncesindeyim. 

Göğüs Cerrahisi Uzmanlık Dalında ise artık ikinci bir dernek kurulmasının vakti zamanının geldiği kanaatindeyim. 

SONSÖZ

Sağlık Bakanlığı’nın artık bu uzmanlık derneklerine ve onların faaliyetlerine bir el atması, bir çeki düzen vermesi zamanı çoktan geldi de geçiyor. Bu konuları ilgili taraflarla istişare ederek; en doğru, gerçekçi, uygulanabilir, bilimsel ve etik bir çözüme kavuşturması hepimiz için en sağlıklı yoldur, şarttır, kaçınılmazdır.



16 Şubat 2024 Cuma

SÜREYYAPAŞA'DA 13 YIL - PROF. DR. CANSEL ATİNKAYA BAYTEMİR

Süreyyapaşa Göğüs Cerrahisi Kliniği'nde 13 yılı aşkın birlikte çalıştığım meslektaşlarımdan Prof. Dr. Cansel Atinkaya Baytemir, yeni görev yeri İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlamak üzere önümüzdeki hafta aramızdan ayrılacak. Bu süre zarfında ona ait fotoğraf ve belgelerden oluşan bir kısa video hazırlayıp ona böyle veda etmek, uğurlamak istedim. Bundan sonraki mesleki ve bütün hayatında başarı, sağlık, mutluluk ve huzur diliyorum. Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya / 16.02.2024






4 Şubat 2024 Pazar

THM SANATÇISI AHMET TURAN ŞAN’IN SÜREYYAPAŞA SOLO KONSER KAYDI

Bundan iki yıl önce bugün hayata gözlerini hayata yuman merhum THM Sanatçısı Sn. Ahmet Turan Şan, ricamı kırmayıp iki defa Süreyyapaşa Göğüs Cerrahisi Kliniği’ne (SGCK) gelip solo konser vermişti. İlki 28.11. 2014 tarihli olup o tarihteki konserindeki yedi adet kısa kaydı birleştirip “Potbori” adı altında YouTube kanalımda birinci vefat yıldönümünde yayınlamıştım. Vefatı öncesinde de ikinci SGCK konserinde (ki SGCK 25. Yıl Programı idi) kaydedilen iki videoyu 10.06.2015 tarihinde ve o konser sırasında bir türküsüne eşlik ettiğim videoyu da 12.06.2018 tarihinde olmak üzere 3 adet videoyu YouTube kanalıma yüklemiştim. İşte şimdi ikinci vefat yıldönümünde arşivimde olup da yayınla-ya-madığım tüm konser kayıtlarını (SGCK 25. Yıl Konseri – 29.05.2015) birleştirip yayınlıyorum. Bu konser kaydında “Çamlığın başında tüter bir tütün, İki Neşet Ertaş Türküsü –Zahidem & Çiçekler ekiliyor-, Mihriban, Oyalı da yazma başında ve Misket” olmak üzere 6 türkü mevcuttur. Bu vesileyle dostum ve arkadaşım Ahmet Turan Şan’a tekrar rahmet diliyor; sevgi, saygı, dua ve özlemle anıyorum. 02.02.2024 / Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya









28 Ocak 2024 Pazar

Göğüs Hastalıkları Uzmanlık Dalında Dernek Enflasyonu

Göğüs Hastalıkları Uzmanlık Dalında Dernek Enflasyonu


Kasım 2022’de ülkemizde Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Uzmanlık Dallarında faaliyet gösteren dernekleri bir makalemde ele almış, onlarla ilgili çeşitli görüş ve tespitlerimi dile getirmiştim. (1) Hatta bu yazımı kitabımın “Gözden Geçirilmiş ve İlaveli 2. Baskısı”na yeni yazı olarak ilave etmiştim. (2) Konusunda belki de tek ve çok önemli çalışmamı okumuş olanların o yazıdaki bilgi ve tespitlerimi hatırlamaları, bu yeni yazımı anlamaları ve üzerine ilave etmeleri açısından bir kez daha okumalarını, hala okumamış olanlar varsa daha fazla vakit geçirmeden okumalarını istirham ediyorum. Geçen zaman zarfında yazım büyük bir ilgi gördü ve an itibari ile 1.956 okunma oranına ulaştı.

 

O yazının başında dernek sayılarını belirtikten sonra bir soru sormuş ve makale içinde o soruya cevap aramıştım. İlk iki paragrafı aynen alıntılayıp bu yazıyı neden kaleme almak ihtiyacı hissettiğimi açıklayıp değerlendirmeler yapıp çözüm önerilerimi ortaya koymaya çalışacağım.

 

Ülkemizde tıp alanında her uzmanlık dalının en az bir derneği olup bazı uzmanlık dallarında birden fazla dernek mevcuttur. Mesela göğüs cerrahisi uzmanlık dalında bir dernek varken, göğüs hastalıkları uzmanlık dalında beş adet dernek mevcuttur. Bu sayıya o uzmanlık dallarının yan dalları ve bir uğraş alanı ile ilgili olan dernekler dahil değildir.

Peki neden göğüs cerrahisi uzmanlık dalının tek bir derneği varken ve ancak iki senede bir kongre yapabiliyorken, göğüs hastalıkları uzmanlık dalının beş adet derneği mevcut olup her biri bırakın her yıl kongre yapmayı okul, kurs, sempozyum hatta mevsimine göre tatil yöreleri dahil değişik illerde solunum günleri, buluşmaları adı altında çok sayıda toplantı yapabilmektedir?” (1)

Makalemin yayınından sonra aradan geçen bir yıllık sürede göğüs cerrahisi uzmanlık alanı yine “tek dernek” olarak devam ederken, göğüs hastalıkları uzmanlık dalında dernek sayısı altıya çıktı. Halbuki Türk Göğüs Cerrahisi Derneği ile ilgili yazımda, “tek bir derneğe mahkûm ve mecbur değiliz” demiş, yeni ve ikinci bir derneğe ihtiyaç olduğunu ihsas ettirmiştim. (3) Yazının başında bahsettiğim yazımda da “kanaatimce bir uzmanlık dalında tek dernek olmasının avantajları ve dezavantajları varken hem sayı açısından hem de tekel oluşturmamak, rekabete imkân verebilmek açısından iki dernek de olabilir diye düşünüyorum” demiştim. (1) Hala da aynı düşünüyorum, belki zamanla gerçekleşir beklentisi ve umudundayım.

Yine derneklerle ilgili makalemde, “her iki uzmanlık dalının uzman sayılarına karşılaştırmalı bakacak olursak, sayısal yönden göğüs hastalıkları dernek sayısı üç olabilir gibi gözüküyor” demiştim. Ki o yazımda üç dernekten kastım da üye sayıları, üyelerinin ülke sathında sağlık kuruluşlarına göre dağılımları, örgütlenmeleri, kuruluşlarından bugüne değin yaptıkları etkinlikler, çalışmalar ve diğer hususlar dikkate alındığında TÜSAD, TTD ve ASYOD idi. Şahsi kanaatimi sorarsanız, göğüs hastalıkları uzmanlık dalında da iki derneğin yeterli ve uygun olduğunu düşünüyorum. Bu üç dernekten bir rahatlıkla diğeri ile birleşebilir, bütünleşebilir. Diğer iki dernek ise (ASD, ATD) bu üç derneğin çapında olmayıp ulusal olmaktan ziyade lokal ve faaliyetleri sınırlı dernekler olup doğrusu söylemek gerekirse dernekten daha ziyade kulüp görünümü arz ediyorlar. İkisi de birer kurumun (biri üniversite -İstanbul Üniversitesi- diğeri eğitim araştırma hastanesi - Ankara Gülhane) ağırlıkta olduğu teşekküller olup ASD’nin kongre ve toplantılar için çoğunlukla Kıbrıs’ı tercih etmesi dikkat çekmektedir.

Göğüs hastalıkları uzmanlık dalında dernek fazlalığı var diyordum ki, bir meslektaşımın haber vermesi ile yeni bir dernek kurulduğunu öğrendim. Şaka yapıyor zannettim, meğer şaka değilmiş.

Kuruluş ayını bilmiyorum ama logosunda yılı 2023 yazıyor. (4) Sitesinde “Hakkımızda” kısmında belirtilen kuruluş amacı ve “Tüzük”ü kendinden önce kurulmuş olan derneklerden bir farklılık göstermemektedir. ‘Kes kopyala yapıştır’ kabilinden benzer, klişe ifadeler yer alıyor. Logosu sanki ‘Google Görseller’ kısmından aranıp bulunmuş gibi duruyor.

Yönetim Kurulu’na yer alanlara gelince; halihazırda yönetim kurulu başkanı ve bir üye İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Hastanesi’nde görev yaparken, üç üyesi de aynı hastaneden ihtisas almış olup şu an başka hastanelerde görev yapmaktadırlar. Bu haliyle Süreyyapaşa Hastanesi ağırlıklı ve merkezli bir yönetim kurulu var karşımızda. Yönetim kurulu üyelerinin biri profesör (ki o da başkan, e yani olacak o kadar demeyin, son on yılda akademik hiyerarşi alt üst oldu, artık kimse takmıyor), üçü doçent ve diğer üçü de uzmandır. Hepsi göğüs hastalıkları uzmanı (biri uyku ile ilgili) olup bir üye iç hastalıkları uzmanı ve allerji (allerji mi, yoksa alerji mi yazılır bir türlü anlamadım gitti) yan dal uzmanıdır. Üyelerin üçü İstanbul’da (SBÜ’ye bağlı eğitim araştırma hastanesinde), ikisi Gaziantep (biri devlet, diğeri özel sektör), biri de Bursa’da SBÜ’ye bağlı eğitim araştırma hastanesinde iken bir kişinin görev yerini internetten bulamadım. Yönetim kurulu üyelerinin biri hariç hepsi bayan hekimlerden oluşmaktadır. Bu haliyle o bir kişiyi istisna tutarsak “kadın göğüs hastalıkları derneği” de denilebilir, böyle olsa idi sanki daha farklı ve orijinal olurdu gibime geliyor. Fakat daha sıcağı sıcağına hekimlikte cinsiyet ayrımı konusunda yazı yazmış biri olarak şaşırdığımı itiraf etmeliyim, zira yazımda dile getirdiğim ve önerdiğim böyle bir şey değildi. (5) Göğüs cerrahisi branşında otuz yıllık uzman ve akademisyen biri olarak göğüs hastalıkları branşının cerrahi ortağı olmamıza rağmen bu son kurulan derneğin yönetim kurulu üyelerinden başkan dahil üçünü daha ziyade Süreyyapaşa Hastanesi’nde şef, başhekim ve profesör olarak on dokuzuncu yıla girdiğim için az buçuk tanıyorum, dahiliye uzmanı olup alerji yan dal uzmanlığı yapan üyeyi ise değil tanıma duymadım bile, diğer uzmanları ise herhalde yaşları benden çok küçük olduğu için olsa gerek, görmedim, duymadım, bilmiyorum.

Yeni, yepisyeni olan bu son dernek, akciğer kanseri ve sigara konusunda güzide basınımızı bilgilendirmiş, “halk sağlığı” ise henüz yapım aşamasında imiş. Peki yeni derneğin ilk icraatı ne mi olmuş? Tabii ki diğer kardeş göğüs hastalıkları derneklerinin yıllardır yaptıkları gibi, kış mevsiminde olmamız hasebiyle kış turizminin lokasyonlarından biri olan Kars’ta, Grand Ani Hotel’de “KOAH ve Astım Güncellemeleri” adıyla bir sempozyum yapmak. Tesadüfe bakın ki aynı tarihlerde TÜSAD Kıbrıs’ta ‘Akademi Kampı’na girerken, TTD Ankara’da ‘Kış Okulu & Mesleki Gelişim Kursu’ düzenliyor. ASYOD Trabzon’da “Doğu Karadeniz Solunum Buluşmaları”nda buluşurken, ASD Kıbrıs’ta “Solunum Senfoni Akademisi” tertip ediyor (laf aramızda Senfoni kelimesi de baya ilginç geldi, herhalde Kıbrıs’ta ‘Akdeniz Akşamları’, bir başka olsa gerek). ATD ise 2024’ü bırakın 2023’te bile hiçbir etkinlik yap-a-mazken, yeni dernek de müsaadenizle bırakın bir sempozyum düzenlesin.

Sempozyum programının analizini de kısaca yapayım. Adını daha önce hiç duymadığım ve Süreyyapaşa Hastanesi’ne yeni atanan yeni başhekim hanım, üç günlük sempozyumun üç oturumunda da tek başkan olarak gözüküyor. Aynı hastanede görev yapan dernek yönetim kurulu başkanı doktor hanım da ‘tek kişilik dev kadro’ misali, tam dört konuşma ile adeta sempozyumu sırtlamış götürmüş. İki sayfalık programda o kadar çok kelime ve dil bilgisi hatası var ki, keşke bilen biri tashih yapsa dedim içimden, ama şu an siz de duydunuz. Eylem isminin sehven yanlış yazıldığını düşünürsek (ki öyle düşünüyorum), Gaziantep’te özel bir hastanede görev yapan allerji yan dal doçenti ve toplantının sponsorluğunu üstlenen firmanın ilaç uydu sempozyumu katılımcısı iki kişi hariç bütün katılımcılar Süreyyapaşa Hastanesi’nde görev yapan kişilerden oluşmaktadır. Sempozyum bu haliyle Süreyyapaşa Hastanesi’nin bir ilaç firması desteğinde Kars’ta bir otelde düzenlediği bir faaliyet olarak göze batıyor. Ayrıca bir ilaç firmasının sponsorluğunda onun bir ilacının tanıtımını yapan profesör meslektaşımız hariç, bütün katılımcılar bayan olup sempozyum bu haliyle -ismi sehven yanlış yazılan ismi lazım değil göğüs cerrahisi uzmanı kişi hariç-  tümüyle ‘bayan göğüs hastalıkları uzmanları’ sempozyumuna benziyor. Nerden geldiyse hatırıma “bütün kızlar toplandık” şarkısı geldi. Tümüyle erkek hekimlerden mürekkep bir dernek toplantısı görmedim bugüne kadar ama sonunda bir kişi hariç tümüyle kadın hekimlerden müteşekkil bir toplantı görmek de kısmette varmış. Toplantının konularında hiçbir orjinalite olmadığı gibi bu haliyle diğer derneklerin ve özellikle ASYOD’un “Solunum Buluşmaları” programına çok benziyor. ASYOD’dan istifa gerekçelerimden biri de bu buluşmaların adeta mevsimine göre tarihi turistik yörelerde aynı isimler ve konularla çok sık tertiplendiği noktasında idi. (6) Hazır yeri gelmişken meraklısı için “seninle aşkımız bir roman, yandı sayfaları külüdür kalan” tadında uzun bir hikâyeyi de okumanızı tavsiye ederim. (7)

ASYOD ‘Solunum Buluşmaları’nda iki defa bizzat şahit olduğum gibi bu tür sempozyumlardaki ‘poster ve sözlü bildiri oturum’ları usulendir, program içeriğini zengin göstermek ve bilimsel bir hava katmak içindir. ASYOD’un katılma imkânı bulabildiğim iki sempozyumunda da hazırlamış olduğum posterlerin sunumuna bile gerek görülmemiş ve kimse ilgilenmemişti. Sempozyum aslında ilk gün bitiyor, bitiriliyor ve bu oturumlar ikinci gün yapılıyor gibi gösterilip (ki pek kimsenin poster ve sözlü bildiri gönderdiği filan da yoktu zaten) o gün o şehrin tarihi ve turistik yerleri topluca geziliyor, yenilip içiliyordu.

Son kurulan dernekle ilgili değerlendirmelerimi toparlayacak olursam, göğüs hastalıkları uzmanlık dalında esas olarak üç dernek dikkati çekiyor. Başta da belirttiğim gibi genel dernek olarak bir uzmanlık dalında iki dernek gayet uygun ve yeterlidir. Sonradan kurulan daha küçük çaplı iki dernekten biri kendi halinde yoluna devam ederken, bu son dernekten önce kurulan son dernek ATD ise 2023-2024 itibariyle inaktif durumda olup resmî web sitesine göre en son bilimsel etkinliği 29 Eylül 2022 olarak görülüyor. Bir derneği kurmaktan daha zor olan onu sürdürmek, yaşatmak ve geliştirmektir. Bu da kadro, kaynak, katılım ve kararlılık ister.

Çiçeği burnunda bu son dernek ise üç esas derneği bırakın diğer iki dernekten bile daha acemi ve cılız gözüküyor. Sanki “bizim olsun küçük olsun” denilmiş. Sanki diğer derneklere ve faaliyetlerine pek dahil edilmeyip aradıklarını bulamamış kırgın ve küskün kişiler yeni bir dernekte bu olanağı bulmuşlar. Sanki bir kişinin arzusu ve gayreti ile bir hastanenin göğüs hastalıkları hekim kadrosunun küçük bir kesimiyle yönetim kurulu teşkil edilip sempozyum düzenlenmiş gibi duruyor. Ahbap çavuş misali bu kadar dar kadro ve bir ilaç firması desteği ile ancak “dar alanda kısa paslaşmalar” olur, dernek girişimi uzun ömürlü olmaz, belli olmaz bir bakmışsınız bu dernek diğer derneklerden birine iltihak edivermiş. Belki tekrar olacak evet ama son bir defa daha söylüyorum, göğüs hastalıkları uzmanlık dalının yeni bir derneğe ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum, hatta tam tersi birleşerek ya da kendini feshederek dernek sayısının azal-tıl-ması gerektiği kanaatindeyim. Bu son derneğin web sayfası ve ilk sempozyum programı analiz edildiğinde bu camiaya en küçük bir yenilik, değişim getirmeyeceği, katkı yapmayacağı, günümüz ekonomik koşullarında kısıtlı olan kaynakların israfını daha da arttıracağını düşünüyorum.

Elbette ülkemizde serbest teşebbüs vardır, isteyen, göze alan ve uğraşan herkes, her hastane, her sanatoryum, her üniversite, hatta her bir göğüs hastalıkları uzmanı bir ya da birden çok dernek kurabilir. Buna yasal bir engel yoktur. Fakat keşke uzmanlık dernekleri ve faaliyetleri konusunda üçüncü (dünya) ligde değil de birinci ligde olabilse idik. Dernekler gerçekten ama gerçekten o uzmanlık alanında ihtiyaç varsa kurulmalı, istişareler ve hazırlıklar uzun sürmeli, ilaç ve medikal firmalarının sponsor olmalarının getireceği bilimsel, ekonomik ve etik sorunların bilincinde ve farkında olunmalı, dernek faaliyetlerinin bu firmalar eliyle SGK üzerinden halka, yani bizlere fatura çıkartılıp ödetilmesinden uzak durulabilmelidir. Dernekler, kongreler, toplantılar, konular, kişiler artık birbirine o kadar çok benziyor, o kadar çok birbirinin kopyası ve o kadar çok tekrara düşülüyor ki, bırakın ülkemizi dünyadaki bilimsel gelişmeler bile bu hıza yetişemiyor. Her derneğin, kongrenin ve toplantının gedikli, kadrolu üyeleri var ve herkes birbirini gayet iyi biliyor, tanıyor.

Bazen bir göğüs (hastalıkları) cerrahisi uzmanı olarak şu soru/soruları sormadan edemiyorum. KOAH, akciğer kanseri ve allerji hastalıkları olmasa, bronkodilatör bu kadar reçete edilip satılmasa, bu alanda faaliyet gösteren çok sayıda ilaç / medikal firmaları olmasa, bunlar da “koşulsuz eğitim desteği” (ambalajı) adı altında sponsorluk faaliyetlerinde bulunmasa bu kadar dernek, kongre, sempozyum, kurs, buluşma vs. olabilir miydi? Dernekler bu pastadan pay alabilme ve üyelerine dağıtabilme telaşında olmasa dernek kurmanın cazibesi kalır mıydı?

Son derneğin ilk sempozyum programının sonundaki kayıt ve konaklama ücretlerine bir göz atın dilerseniz (ki bu fiyatlar yine de şu ekonomik şartlarda makul sayılır), buna bir de ulaşım giderlerini ekleyin, bu derneğin 100 TL aidat ücreti ile olacak iş midir? Ve biliyorum ki bu sempozyuma katılan hiçbir hekim elini cebine atmayacak, bütün harcamalar sponsor firma tarafından karşılanacaktır ve dönüp dolaşıp SGK eliyle halka ödettirilecektir.

İlaç ve medikal firmaların derneklere ve onların her tür faaliyetlerine desteği, sponsorluğu bu şekilde gittiği sürece gerek göğüs hastalıkları ve gerekse diğer uzmanlık dallarında yeni yeni başka derneklerin kurulmasının artık beni şaşırtmayacağını söylemeliyim. Göğüs hastalıkları uzmanlık dalında yedinci, sekizinci, dokuzuncu bir dernek neden kurulmasın? Her zaman ve zeminde bildiği, inandığı şeyleri bedeller ödeme pahasına söyleyen ve “Onuncu Köy”ün sakinlerinden biri olarak son sözüm ve çözüm noktasında önerim şudur.

Sağlık Bakanlığı’nın artık bu uzmanlık derneklerine ve onların faaliyetlerine bir el atması, bir çeki düzen vermesi zamanı çoktan geldi de geçiyor. Bu konuları ilgili taraflarla istişare ederek; en doğru, gerçekçi, uygulanabilir, bilimsel ve etik bir çözüme kavuşturması hepimiz için en sağlıklı yoldur, şarttır, kaçınılmazdır.

Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya

 

Kaynaklar:

 

1.     Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanlık Dallarında Dernekler, Kongreler & Anılar, Görüşler, Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya, Akademik Akıl, https://www.akademikakil.com/gogus-hastaliklari-ve-cerrahisi-uzmanlik-dalinda-dernekler-kongreler-anilar-gorusler/irfanyalcinkaya/

2.     Benim Yolum – Tababet San’atının İcrası ile Geçen 35 Yıl, Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya, Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, İstanbul, 2023, Sh., 399-411, https://www.kitapyurdu.com/kitap/benim-yolum/602498.html&filter_name=benim+yolum

3.     Türk Göğüs Cerrahisi Derneği Üyeliğimin Çeyrek Yüzyılının Değerlendirilmesi ve İstifa Kararı Sürecimin Öyküsü, Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya, https://profdrirfanyalcinkaya.blogspot.com/2023/10/turk-gogus-cerrahisi-dernegi-uyeligimin.html

4.     Pulmoner ve Alerji Hastalıkları Derneği, https://pahd.org.tr/

5.     Hekimlikte Cinsiyet Ayrımı, Mobbing ve Hekim Seçme Hakkı, Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya, Akademik Akıl, 26.01.2024, https://www.akademikakil.com/hekimlikte-cinsiyet-ayrimi-mobbing-ve-hekim-secme-hakki/irfanyalcinkaya/

6.     ASYOD’la On Yıl, Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya, https://profdrirfanyalcinkaya.blogspot.com/2022/11/asyodla-on-yil.html

7.     TÜSAD Hikayem, Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya, https://profdrirfanyalcinkaya.blogspot.com/2021/09/tusad-hikayem.html




26 Ocak 2024 Cuma

Hekimlikte Cinsiyet Ayrımı, Mobbing ve Hekim Seçme Hakkı

    Geçen gün hastanede anestezi uzmanı bir bayan meslektaşımla ayak üstü sohbet ederken kendisi gibi hekim olan kızının kadın doğum ihtisasını bitirdiğini ve mecburi hizmete gideceğini söyledi. Kendisini tebrik ettiğim gibi kızına da tebrik ve teşekkürlerimi iletmesini rica ettim. Tebrik tamam da teşekkür de neyi nesi diyenlere cevap yazının içinde mevcuttur.

    Yazının devamı için; https://www.akademikakil.com/hekimlikte-cinsiyet-ayrimi-mobbing-ve-hekim-secme-hakki/irfanyalcinkaya/





6 Ocak 2024 Cumartesi

TALEP HALİNDE HEDİYE EDİLECEK KİTAP LİSTEM 2024 / İRFAN YALÇINKAYA

TALEP HALİNDE HEDİYE EDİLECEK KİTAP LİSTEM 2024

 

Geçen yıl bir arkadaşım, oğlunun okumaya meraklı olduğunu ve okumayı düşündüğü kitapların bir listesini çıkardığını söyledi. Ben de ona yardımcı olabileceğimi belirttim.  Zaten uzun yıllardır okuduğum kitapları artık kütüphanemde tutmayıp tanıdığım insanlara bazı vesilelerle hediye ediyordum. Ona yardımcı olabilmek için kütüphanemdeki büyük oranda okuduğum (az da olsa okumayı düşünmediğim) kitaplarımın bir listesini 05.05.2023 tarihinde çıkarmıştım (19.06.2023’te de güncellemiştim, bundan sonra yılda bir kez o yılın başında güncellemek istiyorum. Zira talepler nedeniyle kitaplar eksildiği gibi, o yıl içinde okuduğum kitapları eklemek de söz konusudur). Sonra bunu yalnız arkadaşın oğluyla sınırlı tutmayıp okumak isteyen kim olursa elden ya da kargo yoluyla hediye etmeyi düşündüm. Böylece kitap okumak isteyenlere bir nebzecik katkım olsun istedim. Zira kitap okumamanın mazereti yoktur ve de “en iyi hediye kitaptır” kanaatindeyim.

Kitap hediye edebilmem için, sadece iki şartım var; ilki kitabı talep eden kişi kesinlikle onu okuyacağı konusunda bana söz vermiş demektir, diğeri de kargo ücretini ödemeyi kabul edecek, kargo karşı tarafın ödemesi koşuluyla gönderilecek. Her geçen gün kitaplara zam pardon fiyat güncellemesi gelen bir vasatta, bu şartların makul ve mantıklı olacağını kabul edersiniz umarım. Karar sizin elbette. Listeden istediğiniz kitap ya da kitapları (üç kitapla sınırlı) belirtir, kargo adresinizi ve cep telinizi yazarsanız en kısa zamanda gönderirim ya da elden teslim alabilirsiniz.

Talep için; E-posta: irfanyalcinkaya@gmail.com

İş adresi: https://profdrirfanyalcinkaya.blogspot.com/ ‘de bilgi mevcut.

NOT: Bugün yeni kitaplar ekledim. Dün ve bugün kitap talepleri nedeniyle verilenleri belirtmek için de o kitabın sonuna “verildi” ibaresi konuldu.

İyi okumalar.

07.01.2024 / İrfan Yalçınkaya

Kitap listesi linki; https://arifkaya06.blogspot.com/2024/01/talep-halinde-hediye-edilecek-kitap.html