Bu değerli meslektaşımın vesilesi ile okuyanlar ve oku-ya-mayanlar için bu yazılarımı tarih sırasına göre son bir kez belirtip linklerini vermek istiyorum. İki de not düşüp son yazımdaki son sözümle de konuyu bitirmek, noktalamak istiyorum.
GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ UZMANLIK DERNEKLERİ İLE İLGİLİ YAZILARIMIN LİSTESİ
1. TÜSAD HİKAYEM; 18.11.2017
2. Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanlık Dalında Dernekler, Kongreler & Anılar, Görüşler; 15.11.2022
3. ASYOD'LA ON YIL; 20.11.2022
4. TÜRK GÖĞÜS CERRAHİSİ ÜYELİĞİMİN ÇEYREK YÜZYILININ DEĞERLENDİRİLMESİ VE İSTİFA SÜRECİ KARARIMIN ÖYKÜSÜ; 19.10.2023
5. Göğüs Hastalıkları Uzmanlık Dalında Dernek Enflasyonu; 28.01.2024
İKİ NOT
Göğüs Hastalıkları Uzmanlık Dalında ihtiyaçtan fazla dernek olduğunu düşünüyorum. En fazla iki bilemediniz üç dernek olabilir fakat tabiri caizse artık dernek enflasyonu oluştu hatta nerede ise son dernek ile kişisel dernek görüntüsüne bile ulaşıldığı düşüncesindeyim.
Göğüs Cerrahisi Uzmanlık Dalında ise artık ikinci bir dernek kurulmasının vakti zamanının geldiği kanaatindeyim.
SONSÖZ
Sağlık Bakanlığı’nın artık bu uzmanlık derneklerine ve onların faaliyetlerine bir el atması, bir çeki düzen vermesi zamanı çoktan geldi de geçiyor. Bu konuları ilgili taraflarla istişare ederek; en doğru, gerçekçi, uygulanabilir, bilimsel ve etik bir çözüme kavuşturması hepimiz için en sağlıklı yoldur, şarttır, kaçınılmazdır.
"YİYİP İÇİP GEZİYOZ, ÖDEMİYOZ"
YanıtlaSilGeçtiğimiz hafta bir meslektaşım, söz arasında "hocam, yarın dört günlüğüne İspanya Endülüs turuna gidiyorum" demişti (ne yalan söyleyim ben tura kendi imkanlarıyla gideceğini zannetmiştim). Ben de ona iki yıl önce eşimle İspanya turu yaptığımı söyleyip hayırlı yolculuklar diledim, gezi yazımı okumasını önerdim. (1) Bugün hastanede uğradığımda nasıl geçti diye sorunca gezi programının ve ağırlamanın güzel olduğunu ama bir konuda çok rahatsız olduğunu, bir daha böyle bir geziye katılmayacağını belirtti. Hayırdır dediğimde de bir ilaç firmasının sponsorluğunda değişik hastanelerden oluşan bir doktor grubuyla tura katıldığını belirtti (yani 'hadi bavulunuzu hazırlayıp kapıp gelin, sizi gezdirelim, elinizi cebinize atmanıza gerek yok' türünden). Gezi sırasında gittikleri her restoranda tura katılanların yüzde doksanının sarhoş olacak kadar içtiklerini hatta bunlardan birinin ilaç firması yetkilisine bundan sonra artık sadece onların firmasının ilaçlarını reçete edeceğini herkesin içinde deklare ettiğini, kendisinin de bütün bunlardan rahatsız olduğunu belirtti. Memlekette öteden beri var olan bu tür ilişkilerde artık etik ve mesleki değerlerin kalmadığını, kalite ve seviyenin gitgide düştüğünü belirtti. Ayrıca ilgili firma sahiplerinin meşhur bir tarikata mensup olduğunu, masalarına kadar geldiğini ama sadece su içtiğini söyledi. Ben de ona asıl sorunun pahalı alkollü içkileri içip sarhoş olmak olmadığını, bu tür ilişkilerle büyük ölçüde prim ödeyen halkın parasıyla, vergileriyle finanse edilen SGK'nın zarara uğratıldığını, dolandırıldığını, asıl suçun, günahın bu olduğunu söyledim. İçki içenlerin ve bu geziyi finanse eden içki içmeyenlerin üçüncü taraf olan halkın (SGK) istismar edilmesi ortak paydasında (ve de kapitalizmin çıkar ve win-win kuralında) buluştuklarını ve bu kirli ilişkilerin öteden beri artarak ve şekil değiştirerek devam ettiğini belirttim. Ne yazık ki ne iktidar ne de Sağlık Bakanlığı bu tür yakışıksız ve haksız sponsorluk ilişkilerinin giderilmesi, düzeltilmesi noktasında sonuç alıcı adımlar atmıyor, gereğini yapmıyor. Doktorlar ve ilaç&medikal firmalar arasındaki bu tür tatil, gezi ilişkileri almış başını gidiyor. Ben de kalkıp bu konularda yazıp durayım. (2) Ne işe yarıyor ki? Memlekette sağlıktan siyasete, spordan mafyaya "al gülüm ver gülüm" ilişkileri almış başını gidiyor. Bu gidişata dur denilebilir mi?
06.11.2024 / Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya
1. https://arifkaya06.blogspot.com/2023/06/hola-buenos-dias-merhaba-gunaydn.html
2. https://profdrirfanyalcinkaya.blogspot.com/2024/02/gogus-hastaliklari-ve-cerrahisi.html