“BERABER YÜRÜDÜK BİZ BU YOLLARDA” SÖYLEŞİ DİZİSİ -1- KONUK: İLK OKUL ÖĞRETMENİM MUKADDES KÖSEOĞLU

YENİ BİR SÖYLEŞİ DİZİSİ

“BERABER YÜRÜDÜK BİZ BU YOLLARDA” SÖYLEŞİ DİZİSİ -1- KONUK: İLK OKUL ÖĞRETMENİM MUKADDES KÖSEOĞLU

Merhaba, bu söyleşi dizisinde hayatımın bir yerinde karşıma çıkıp ‘bu yollarda beraber yürüdüğümüz’ bazı kişileri sizin de tanımanızı, onlarla söyleşip öykülerini, anılarını dinlemenizi ve onlara dair kısa kayıtlar olsun istedim.

Söyleşi dizisinin bu ilk bölümünde ilk okul yıllarımdan tanıdığım, 41 yıl sonra internet vasıtası ile bulduğum ve ilk telefon açışımda kendimi tanıtmak istediğimde “İrfan sen misin?” diyerek beni şaşırtıp sevindiren ve o günden beri iletişimimin devam ettiği tek öğretmenim olan 5. Sınıf Öğretmenim Mukaddes Köseoğlu Hanımefendiyle söyleşi yaptım.

İlgiyle izleyeceğinizi ve beğeneceğinizi umuyorum. Videoyu başkalarıyla da paylaşır ve kanalıma abone olursanız sevinirim. İyi seyirler.

Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya

https://www.youtube.com/watch?v=CtXcbo8qxA0

Doktorun, Doktora Yaptığını… (2)

Aynı başlıklı bir yazıyı beş yıl önce yine bu sitede “tababet san’atının icrası ile geçen 33 yıl / anı 10) alt başlığı ile yayınlamıştım. (1) Bir yıl sonra yayınladığım kitabımda da “mecburi hizmet yılları” bölümüne koymuş ve yazımda o yıllara ait iki anıma yer vermiştim. (2)

Yine ilgili bölümde o yazıyla ilişkili “anı 13” alt başlıklı “Bahattin” diye bir başka yazıya da yer vermiş, o yıllarda devlet hastanesi başhekimi olup vekaleten il sağlık müdürlüğü de yapan bir karaktere, tipolojiye, numuneye de yer vermiş, onunla ilgili anılarımı yazmış, bu yazımı da kitabıma dahil etmiştim. (2,3)

Nereden bilirdim ki, yıllar sonra başhekimlik yaptıktan hatta profesör olduktan sonra bile bir başka ‘Bahattin’in, hatta daha agresif ve öfkeli bir benzerinin karşıma çıkıp pratisyen hekim iken bile uğramadığım hakaret ve tehditlere beni maruz bırakacağını, bütün meslek hayatım boyunca tanık olmadığım bir cinnet haliyle hiç kimseden hiçbir zaman hiçbir yerde duymadığım lafları sarf edip bana sözel şiddet uygulayacağını, rüyamda görsem inanmazdım, ama oldu.

DEVAMI İÇİN;https://www.akademikakil.com/doktorun-doktora-yaptigini-2/irfanyalcinkaya/

VAN TIP’TAN (Üniversitesi’nden) GELİP GEÇENLERLE SÖYLEŞİ -8- KONUK: PROF. DR. HÜSEYİN ÇELİK

VAN TIP’TAN (Üniversitesi’nden) GELİP GEÇENLERLE SÖYLEŞİ -8- KONUK: PROF. DR. HÜSEYİN ÇELİK

Merhaba, Ankara seyahatim sırasında kendisi de Van’lı olup Van Üniversitesi’nin ilk asistanlarından, öğretim üyelerinden olan ayrıca uzun yıllar milletvekilliği ve özellikle Millî Eğitim Bakanı olarak görev yapmış Sayın Profesör Doktor Hüseyin Çelik hocamızla da söyleşme fırsatı buldum. Birikimi, hitabeti güçlü olan hocamız, Van Üniversitesi ve Van Tıp’ın kuruluşu ile ilgili çok değerli bilgiler verdi, anılarını paylaştı. Kendisiyle ayrıca eğitim, YÖK, üniversite ve daha birçok konuda konuştuğumuz gibi yayınladığı kitaplar üzerine de söyleştik. Hüseyin Çelik Hoca doğru bildiğini, sözünü sakınmadan dobra dobra söyleyen biridir. Açık havada gerçekleştirdiğim bu ikinci söyleşide, vakfın bahçesinde hoş ve keyifli bir sohbet oldu.

İlgiyle izleyeceğinizi ve beğeneceğinizi umuyorum. Videoyu başkalarıyla da paylaşır ve kanalıma abone olursanız sevinirim. İyi seyirler.

Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya

https://www.youtube.com/watch?v=C6XfUF6s-yI

VAN TIP’TAN (Üniversitesi’nden) GELİP GEÇENLERLE SÖYLEŞİ -7- KONUK: PROF. DR. SEYİT MEHMET ŞEN

VAN TIP’TAN (Üniversitesi’nden) GELİP GEÇENLERLE SÖYLEŞİ -7- KONUK: PROF. DR. SEYİT MEHMET ŞEN

Merhaba, Van Tıp Söyleşileri sırasında şunu iyice anladım ki, her ne kadar Kurucu Dekanımız Prof. Dr. Dursun Odabaş’ın emek ve özverisi takdire şayan ise de sorumluluk, emek, sıkıntı ve özveri noktasında en büyük pay rektör hocamıza aitmiş. Tabiri caizse hocamız Van Tıp’ın kuruluşunda bir numara idi. Onun o cesareti, kararlılığı olmasa idi Van Tıp; Van Tıp olamazdı. Sıra dışı, özel ve güzel insanlardan biri olan hocamız, ziraat alanında ceviz yetiştiriciliği ile ilk sıralarda yer alırken, mesleği dışındaki kırka yakın şiir, roman, düşünce kitaplarıyla da nevi şahsına münhasır birisidir. Özellikle son 13 yılda ehliyet ve liyakatten yoksun, yol yordam, adap usul erkan bilmeyen, sahibinin sesi olma dışında bir özelliği olmayan çapsız, kifayetsiz ama muhteris o kadar çok yöneticiyle kıyaslanınca hocamız gökteki yıldızlardan biridir. Söyleşi süresi bir saati aştı ama hoş sohbet nedeniyle zaman su gibi akıp gitti. İlgiyle izleyeceğinizi ve beğeneceğinizi umuyorum. Videoyu başkalarıyla da paylaşır ve kanalıma abone olursanız sevinirim. İyi seyirler.

Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya

https://www.youtube.com/watch?v=7nTgLk--FPw

HER İLE EN AZ BİR DEVLET ÜNİVERSİTESİNDEN SONRA HER İLDEKİ ÜNİVERSİTEYE BİR TIP FAKÜLTESİ PROJESİ

HER İLE EN AZ BİR DEVLET ÜNİVERSİTESİNDEN SONRA HER İLDEKİ ÜNİVERSİTEYE BİR TIP FAKÜLTESİ PROJESİ DE BİTMEK ÜZERE, BURDUR'DAN SONRA BİTLİS'E DE TIP FAKÜLTESİ AÇILIYOR

Bundan 4 yıl önce Akademik Akıl sitesinde yazdığım ve halihazırda 37 259 okunma oranı ile sitede en çok okunan (https://www.akademikakil.com/turkiyedeki-tip-fakultelerinin-panoramasi-2021-verileri-isiginda-gozden-gecirilmis-ve-yorumlanmis-yeni-haliyle/irfanyalcinkaya/ ) yazımda demiştim ki; "Üniversitesi olduğu halde halihazırda bünyesinde tıp fakültesi olmayan il sayısı 19’dur (Ardahan, Artvin, Bartın, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Burdur, Çankırı, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Kilis, Muş, Nevşehir, Osmaniye, Sinop, Şırnak, Tunceli). Bu yıl kısa bir süre önce Burdur ve şimdi de Bitlis'e tıp fakültesi açılma kararı ile bünyesinde tıp fakültesi olmayan il sayısı 17'ye düştü (https://siirthaberci.com/haber/bitliste_tarihi_gun_tip_fakultesi_kuruldu_kentte_buyuk_sevinc_yasaniyor-118375.html ). Kalan illerin Burdur ve Bitlis'ten neyi eksik? Bu illerin rektörleri ve siyasileri derhal harekete geçmeli ve illerindeki üniversitelere acilen bir tıp fakültesi kurulma kararı aldırmalıdırlar. Böylece hem YKS tıp kontenjanları hem de yetiştirilecek! doktor! sayısı artar, akademik kadrolar! da artacağı gibi o iller sosyoekonomik yönden kalkınır. İhtiyaç var mı? Eğitim fakültesi açar gibi tıp fakültesi mi açılır? Hekimlikte kalite sorunu doğmaz mı? gibi gereksiz sorular sormayın lütfen. Artık ne tıp fakültesi açılma kriteri kaldı, ne kural ne de başka bir şey. Benim yazımı/yazılarımı okumanın, uyarılarımı dikkate almanın da  bir anlamı kalmadı. Haydi Türkiye'm, kalan 17 ildeki üniversiteleri de tıp fakültesine kavuşturmaya uygun ve koşar adımlarla ileri!

02.09.2025 / Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya